Fırtınalı bir bulutla indi akşam tepelere
ufukta, salkım salkım kara bulut
vurdu vuracak toprağa
ha şimdi, ha sonra
açlık gibi hava,
sinirli ve solgun
sevgi gibi hava,
bir coşkun bir kırgın
devrim gibi hava,
bir bulanık birden aydınlık
Ufukta salkım salkım
kara bulut
yanı başında ulu çınar
eğilir görkemine doğanın
eşlik eder kavaklar ve ardıçlar ve köknarlar
kalkar toz toprak
damla damla uçuşur akşamda bulutlar
alacalığı temizlenir bir an akşamın
Bir el ateşlenir bulutlar
ışıldar ve patlar gök
haykırır doğa
damla
ve rüzgar
ve
hava
akıtır saflığını toprağa
öbek öbek koşar çocuklar
kaygısız,
ıslak
şap şap ! eder su, sevinirler kahkahayla
Mis gibi toprak kokusu geçer genzinden
tüm pisliği temizlenecekmiş gibi ciğerlerin
solunur hava daha derin
okşar bulutlar toprağı
ellerinde çiçekler
dikilir ağaçlar selama
Uçar gider
sıyırıverip bir kuş dalları
akşam serin,
akşam temiz,
akşam sevecen.
Parçalanınca bulutlar
kızıllanır ortalık
ve gece gelir
ve
sonra uyku.
24 Nisan 1989 Ankara