9 Haziran 2017 Cuma

19 - GEL

Koşarsın koşarsın da,
kuş tüyünden yastığa  düşürüp başını
gömersin ya yorgun gövdeni kocaman yatağa
sonra buz gibi su getirirler
içersin ya kana kana

dalıp uykulara, tatlı tatlı rüyalar görürsün ya
uyanıp, yanında sevdiğini bulur
uçarsın ya sevincinden havalara
aradığım buydu işte yaşamdan yana

Kuş ötüşü ezgisi gibi tatlı ve coşkulu bir dil
ceylan gözleri gibi ürkek gözlerinde bakışı
Ah ..! Kim bilir
kaç delikanlı duydu bu heyecanı içinde
kaçı kavuştu
kim bilir?


Yırtılan bir deniz, döğülen bir dağ eteği
köylü gibi çalışkan, işçi gibi üretken
ve gönlümün ateşiyle dağlanan garip diyar
götürür acılı yüreklere bir damla şifalı şerbet

gel
       ey
             canım
                       sevdan yüreğimde kömürleneyim der.

Bir  gün, şu yoksul diyarın zengin pınarcıklarına
getireceksen tomurcuklarıyla gülüşünü
bir damla da direnç getir yalnızlığıma
filizlenen dallar yükselince göğe doğru el-
bet kalmaz renksiz
güler gölgesinde iki yürek


Ama bak ağlıyor dalda sabah kuşları
neden?
           bu kaçıncısı ?
                                 bilemem
                                 ne ağacım var ne gölgem

Oysa hala tomurcuklar var bu topraklarda
yazık. Kurudu her şey susuzluktan
senle gelir yaşam suyu damarlarıma
gel
      ey
            canım.....gel !



                        7 Temmuz 1988 Ankara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder