Sabahın terini silmek için kalkmadın daha
sınırsız olan doruklara da çıkmadım
sanılmasın ki ben bir şiirim dağlarda
sapsarı bir ağacın son yeşil yaprağıyım yalnızca
Kapılarımın kilidini denizlere attım
kaskatı kesilmiş ellerimi banıp yağmurun sesine
kimselerin bilmediği aşklara ağladım
sakin esen ılık bir
rüzgarım
sevgisiz kalmış yüreklere
Ayıkladım gökyüzünü yıldızlardan
artık kimse sormasın "Nerde onlar?" diye
ayakları patlamış bir delikanlıya verdim hepsini
aydınlığı arayan gözlerde bir damla ışık olsun diye
Öptüm ağzından bir güzel sevdanın
örümcek tutmuş evlerin çocuksuz pencerelerine
ördüm ördüm dağıttım sıcacık
kardeş kollarını
ölümün alıp götürdüğü denizin son çocuğuyum ben
Öylesine sahipsizdi ki kuşlar
yuva yaptım, teker teker hepsine
yanıp tutuşmuş kağıtların ortasına düşüp de,
üşüdüm.
kitapları yitmiş bir ülkede
son sayfayım ben.
30 Eylül 1988 Ankara
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder